Oyunların özellikle bilgisayar oyunlarının Z kuşağının bir parçası olduğu kesinlikle su götürmez bir gerçek iken oyunların çocukları sosyal izolasyon etkisine aldığı da ebeveynler tarafından düşünülen genel bir kanı haline geldi, fakat bu düşünce ne kadar doğru? Sürekli oyun başında vakit geçirmek tüm arkadaşlarınızın oyunlar olması mı demek, ya da sürekli oyun oynayan birisi kendisine “Sosyal miyim asosyal mi?” sorusunu sorduğunda bunun cevabı nasıl verilebilir. Bu yazımızda bu sorularınızın cevaplarını bulacaksınız.
Çok Oyun Oynayan Herkes Asosyaldir Düşüncesi
Bu tarz bir düşünce tarzı dünyada ve özellikle ülkemizde çok yaygın bir hale gelmeye başlamış bir düşünce tarzıdır. Bu düşünce aslında kişiden kişiye değişkenlik gösterebilecek bir durumdur. Öncelikle oyunların asosyallik göstergesi olduğu gibi genel bir kanı kesinlikle akıllardan çıkarılmalıdır. Özellikle coronanın da gelmesi ile birlikte oyunlar çocukların birbirlerini göremeden de olsa sosyalleşmeye devam edebilmelerini sağlayan bir araç haline gelmiştir.
Yeni dönemdeki oyunların haberleşmeyi, etkileşimi, sosyalleşmeyi, liderlik becerilerini geliştirdiği de bir gerçektir. Bu gibi örnekler kesinlikle çoğaltılabilir, fakat bazı bireylerin oyunları gerçeklerden ve dertlerden uzaklaşmak için çok abartılı bir şekilde tercih ettiği durumlarda gözlenebilir. Bu bireyler oyunları kendilerine bir sosyal izolasyon ortamı kurmak için kullanabilirler. Bu durum ebeveynler tarafından fark edilmez ve daha da ilerlerse, yani bireyin dertlerini, sıkıntılarını içine atıp kendini oyunlara vermeye devam etmesi durumu süreklilik kazanırsa bu süreç “sosyal miyim asosyal mi?” sorusunun cevabının asosyalliğe doğru hatta daha kötü durumlara doğru ilerlemesine sebep olabilir.
Bu durumlarda ebeveynlerin çocukları ile etkin iletişimi ve çocuklarını etkin bir şekilde gözlemlemeleri önem kazanır. Ek olarak bu durumlardaki bireylerde kesinlikle tüm teknolojik aletleri vesaire ortadan kaldırma gibi yollara gidilmemelidir. Ebeveynler olarak çocuğunuzun bu tarz bir sürece girdiğini düşünüyorsanız kesinlikle bir uzmana başvurmayı tercih etmelisiniz.
Yani çok oyun oynayan herkes kesinlikle asosyal değildir fakat bazı kişilerde hayatındaki dertlerin genelinden uzaklaşma isteğinden dolayı kendini oyunlara verme durumu görülebilir. Bu tarz durumlarda da ebeveynler bir hamle yapmadan önce kesinlikle uzmanlara başvurmalıdır.
Oyunların Çocukların Gelişimindeki Yeri
Oyunlar ve dijital dünyanın gelişimi çocukları da genel kanının aksine olumlu yönde etkilediği gözlenmiştir. Yapılan araştırmalara bakıldığında oyunların yaklaşık %25 oranında sosyallik durumunu olumsuz etkilediği gözlenirken yaklaşık %40 oranında çocukların birçok yönden gelişimine katkı sağladığı da gözlenen veriler arasındadır.
Buradaki en büyük sıkıntılardan biri ise ebeveynler ve çocuklar arasındaki teknolojinin çok hızlı gelişmesi sebebiyle oluşan kuşak farkıdır. Birçok ebeveyn bu tarz araştırmaları vb. aldırış etmeyerek oyunların genelini ‘çocuğuma zarar veriyor, çocuğum oyunlar aracılığı ile gerçek dünya ile iletişimi kesiyor ve kendine sosyal izolasyon ortamı kuruyor’ şeklinde yorumladığından dolayı bu konu hakkındaki kuşak çatışmaları ailelerde çok sık görülmektedir.
Ebeveyn-çocuk arasında bu konuda bir uzlaşı sağlanamaması ise işlerin geri dönülemeyecek noktalara kadar gelmesine sebep olabilir. Bundan dolayı oyunların çocuklarınızda istemediğiniz olumsuz etkiler bıraktığı gibi bir genel düşünceyi benimseyen ebeveynlerin bu düşünce tarzını bir kenara atıp çocuklarını anlamaya çalışması gerekir. Bu durumda çocuklara da kesinlikle bazı sorumluluklar düşmektedir. Çocuklarında ebeveynlerini anlamaya çalışması ve ebeveynleri ile vakit geçirmesi iki taraf arasında uzlaşı sağlanmasında büyük katkı sağlayabilir.
Oyunların Derslere Etkisi
Oyunların ebeveyn-çocuk arasında en çok yarattığı tartışmalardan biri de oyunların çocuğun hayatında derslerin önüne geçmesi durumudur. Üstteki başlıklarda bahsettiğimiz gibi “sosyal miyim asosyal mi?” sorusu ile oyun oynamanın ilişkisi genel hatlarıyla belli olan bir durum, fakat fazla oyun oynamanın derslere etkisi apayrı bir konu. Fazla oyunun genellikle derslere olumsuz etkilediği çok net bir şekilde görülen bir durumdur.
Bu tarz durumlarda ailenin tutumu çok önemlidir. ‘Ders çalışman lazım sana oyun yasak’ tarzındaki hamleler çoğunlukla durumun daha kötüye gitmesine sebep olabilir. Bu tarz durumlarda öncelikle ailenin çocukla kendi arasında uzlaşmaya çalışması gerekmektedir.
Uzlaşma sürecinde belli başlı rutinler ve planlar belirlemek ve çocuğun bu rutinlere ve planlara uyup uymadığını gözlemek çok önemlidir. Eğer çocuğunuz belirlediğiniz rutinlere vb. tam manasıyla uymuyorsa yine bir uzmandan yardım almak veya bir rehber öğretmenden bu konularda öneri ve yardım almak gerekebilir.
Bu tarz süreçlerde kesinlikle uzak durulması gereken şey ise her şeyi sert ve otoriter biçimde etki altına alarak kaldırma yoluna gitmektir. Böyle bir şey yapmaya niyetiniz varsa bile en azından bunu çocuğunuzla konuşarak ve bu yaptıklarınızı neden yaptığınızı sebepleri ile açıklayarak hareket etmeniz daha doğru bir hamle olacaktır.