İnce kalmanın 4 sırrı… Japon kadınlar sırlarını açıkladı. Üstelik hiç rejim yapmıyorsunuz. İşte kolaylıkla başarabileceğiniz ipuçları
Tokyo’ya gittiğinde 20 kilo fazlası olan bir Amerikalı kadın, incecik Japon komşusuna bunu nasıl başardığını sorar. Aldığı cevap ise oldukça şaşırtıcıdır: “Sıcak bir banyo yap, yardımcı olacaktır”.
Kafası iyice karışan kadın o günden sonra Japon kadınların sırrını öğrenmeye başlar.
Çok sıkı bir diyet ve her gün 2 saatlik çok sert egzersize rağmen bir türlü kilo veremeyen kadın, sonunda bakış açısını değiştirmesi gerektiğini öğrenir ve böylece 30 kilo verir. Üstelik de artık amacı kilo vermek olmamasına rağmen…
Amerikalı kadın “Sanırım protein, karbonhidrat ve kalorilere fazla dikkat etmekten, vücudumuzu dinlemeyi unutuyoruz. Vücudumuz doğal olarak sağlıklı olmak ister, sadece vücudumuzu dinleyerek ne yapmamız gerektiğini anlayabiliriz.” diyor. Ve Japon kadınlardan edindiği 4 ipucunu şöyle paylaşmış.
1. SUMO GÜREŞÇİSİ GİBİ EGZERSİZ YAPARSAN, SUMO GÜREŞÇİSİ GİBİ GÖRÜNÜRSÜN
Sumo güreşçileri kahvaltı yapmazlar. Sabah ilk iş kuvvet antremanı yaparlar ve büyük bir öğle yemeği yiyip uykuya yatarlar. Ardından tekrar uyanarak bu rutini tekrar yaparlar.
Ben ise deli gibi egzersiz yapıyordum ve bu da beni bir canavara dönüştürmüştü neredeyse. Büyük porsiyonlar yediğim için sağlıklı da olsa bir önemi kalmıyordu. Yorucu bir egzersiz ve büyük bir akşam yemeğinden sonra tek istediğim uyumak oluyordu. Böylece kas yapmaya ama aynı zamanda yağ tabakaları da kazanmaya da başladım.
Aşırı egzersizin bir diğer sonucu da hiper vantilasyon, aşırı derecede uzun ve derin nefes alıp verme, oldu. Sakin nefes alıp vermek beyne vücutta herşeyin normal olduğunu iletir, ancak vücudunuzda stres oluşmaya başladığında beyniniz enerjiye ihtiyaç duyar ve bu enerjiyi genelde abur cubur ya da tatlı gıdalardan ister. Bu nedenle egzersiz sonunda deli gibi acıkmış olmanız gereğinden fazla spor yaptığınızın göstergesidir.
2. SICAKLIK HAYATTIR
Besinlerden alınan enerji batılı diyetisyenlerin popüler yöntemlerinden birisidir ve aslında “sıcaklık hayattır” şeklindeki doğu prensibi üzerine kurulmuştur. Gıdalar yaşamamız için gereken enerji kaynağıdır. Yazlık meyve sebzeler vücudumuzun sıcağa adapte olmasına yardımcı olur. Kışın yetişen gıdalar ise soğuk mevsimlerde sıcak kalmamız için daha çok kalori içerir.
Artık birçok beslenme uzmanı sağlıklı yaşam için çiğ sebze yemeyi önerse de sebzelerinizi pişirebileceğinizi unutmayın, belki çiğ hali kadar fazla vitamine sahip olamaz ama vücudunuz daha fazla enerji ve ısı kazanır.
3.YEMEK SIRASINDA SIVI TÜKETİMİ SAĞLIKSIZDIR
Japonlar yemek yerken asla bir şey içmezler. Birincisi içecekler vücudumuzu soğutur ve ikincisi sindirim için iyi değildir. Bilim adamları, yemek yerken sıvı tüketmenin midenin sindirim için ürettiği asidin etkisini azalttığını açıklamışlardır. Sonuç olarak vücudumuz sindirim süreci için daha fazla enerjiye ve dolasıyla yemeğe ihtiyaç duyar.
Ayrıca yemekler de vücuda ihtiyacı olan sıvıyısağlayabilir, bu yüzden Japonlar sıcak çorbalara bayılır, siz de deneyebilirsiniz!
4. SICAK SU BANYOSU ÖMRÜ UZATIR
Sıcak bir banyodan sonra sakinleşiriz, kaslarımız rahatlar ve kan dolaşımı doğal seviyelere yükselir. Ayda iki kere sıcak su banyosu yapmak cildinizi temiz tutar ve sindirime fayda sağlar.
Japonlar su banyosunda, su seviyesini kalp hizasına gelecek şekilde ayarlarlar: eğer su seviyesi daha yüksek olursa kan basıncı artar. Suyun ısısının ise 38°C — 40°C olması gerekir. Bu, kan dolaşımı için en ideal derecedir.
Kilo vermek için kalorilerle savaşmaya alışkın bir toplum olarak, bu öneriler bazılarınız için garip gelmiş olabilir. Ama Japonlara bir bakar mısınız? Bu yöntemler işe yaramıyor olsa genci yaşlısı hepsi bu kadar sağlıklı ve uzun ömürlü olabilir miydi? Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, doğrusunu yapan insanlardan örnek alarak sağlıklı ve huzurlu yaşamayı öğrenebiliriz.