Bebek doğduğu andan itibaren ihtiyacı olan güven duygusunu hissetmek ister. Yaşamın ilk yıllarında bebek ve bakım veren kişi arasında kurulan güvenli bağ, yetişkinlik yıllarında da etkisini sürdürecektir. Anne ve bebek arasındaki güvenli bağlanma gelişimi olumlu yönde desteklediği için bebeklerde bağlanmanın önemi oldukça fazladır.
Öncelikle güvenli bağlanma bebeğin ihtiyaçlarının ona birincil bakım veren kişi tarafından karşılanmasıyla oluşur. Bebeğin temel ihtiyaçları arasında beslenme, korunma ve sevgi yer alır. Anne ya da bakım veren kişi bebeğin hem fiziksel hem de duygusal ihtiyaçlarını karşıladığı zaman bebek dünyayı güvenli bir yer olarak algılar böylece güven duygusu gelişir. Bebeklerde bağlanmanın önemi azımsanmamalıdır. Çünkü duygusal ve fiziksel ihtiyaçları karşılanmayan bebeğin güven duygusu gelişemez.
Psikolojide Bebeklerde Bağlanmanın Önemi
Psikolojide John Bowlboy’ın Bağlanma Kuramına göre bakım veren ve bebek arasında 3 temel bağlanma çeşidi vardır. Bu bağlanma stilleri güvenli, kaygılı ve kaçıngandır.
Bowlboy’a göre kaygılı ve kaçıngan olan türler güvensiz bağlanma olarak görülür. Bowlboy tarafından bebeklerde bağlanmanın önemi vurgulanmıştır ve bu bağlanmanın kişilik özelliklerini etkilediği açıklanmıştır.
- Güvensiz bağlanan bebekler ileriki yıllarda saldırgan, bağımlı, tutarsız, duyarsız, pasif kişilik özellikleri gösterebilir. Gelecekte ilişki kurarken partnerlerine aşırı bağımlılık gösterme ya da mesafeli olma eğiliminde olurlar.
- Güvenli bağlanan bebekler ise yaşamının ileriki yıllarında mutlu, dışa dönük, özgüvenli, istikrarlı, dürüst, duyarlı bireyler olurlar. Sosyal ve romantik ilişkileri güven üzerine kurulur ve bağlanmakta sorun yaşamadıkları, açık iletişim kurabildikleri ilişkiler yaşama eğilimindedirler.
Bebeklerde Bağlanmayı Etkileyen Etmenler Nelerdir?
Bebeklerde bağlanmayı etkileyen birçok etmen vardır. Bu etmenlerden bazıları bağlanmayı kolaylaştırıp güvenli bağlanma için ortam hazırlarken bazıları da zorlaştırabilir. Bebeklerde bağlanmanın önemi göz önünde bulundurulduğunda annenin bağlanmayı kolaylaştırıcı davranışları sergilemeye dikkat etmesi gerekir.
Genel olarak bağlanma sürecini etkileyen etmenler sosyo-kültürel değerler, ebeveynlerin özellikleri, aile koşullarına bağlı olan faktörler olarak değerlendirilir. Her kültürün kendine özgü çocuk yetiştirme yolları vardır. Asya ülkelerinin çocuk yetiştirirken daha katı bir tutum sergilemesi koruyucu bir bağlanma ortaya çıkarırken, Almanya gibi daha bağımsızlığa önem veren ülkelerde kaçıngan bağlanma stili ön plandadır.
Ebeveynlerin özellikleri de bakım veren ve bebek arasındaki bağlanmayı etkileyen etmenler arasındadır. Sıcak, şefkatli, ihtiyaçları karşılayan, ilgili, bebeği ağladığında yatıştıran bir anne güvenli bir bağlanmaya ortam hazırlar. Diğer yandan aşırı koruyucu, tutarsız, sorumsuz ya da ilgisiz bir anne bebekle arasında sağlıklı bir bağlanmanın gelişmemesine sebep olacaktır.
Bebeklerde bağlanmayı etkileyen etmenler arasında aile koşulları da etkili bir rol oynar. Bebeğin içinde bulunduğu ailede ekonomik problemler, işsizlik, evlilikte yaşanan sorunlar, boşanma gibi yaşam zorlukları varsa bebeğin ihtiyaçları sağlıklı bir şekilde karşılanamayabilir.
Bebekler de içinde bulunduğu bu stresli ortamdan oldukça etkilenir. Ayrıca çalışan aileler denge kuramadıklarında bebeklerine yeteri kadar ilgi gösteremeyebilir ve bu durum yine bebeğin ihtiyaçlarının tam olarak karşılanamamasına sebep olabilir. İlgilenilmeyen, ihtiyaçları karşılanamayan bir bebek güvenli bir bağlanma kuramaz.
Yetişkinlik hayatlarına etkisi düşünüldüğünde bebeklerde bağlanmanın önemi azımsanamayacak kadar büyüktür. Bebeğe bakım veren birey güvenli bağlanmayı olumlu etkileyen koşulları bebeğe sunduğunda sağlıklı bir bağ kurulmasına olanak sağlayacaktır.
Bebeklerde Güvenli Bağlanma Nasıl Desteklenebilir?
Duygusal, bilişsel ve sosyal gelişime olan olumlu etkisi düşünüldüğünde bebeklerde bağlanmanın önemi konusunda anneler bilinçli davranmalıdır. Belli davranışlar uygulandığında bebeğin bakım verenle güvenli bağ kazanması mümkündür.
Bağlanmayı destekleyen unsurlardan ilki bedensel temastır. Bebeklerde dokunma duyusu oldukça gelişmiştir ve iletişim kurmanın bir yoludur. Annesi tarafından kucağa alınan, dokunulan, okşanan ya da masaj yapılan bir bebek bunu hisseder ve bu temas bebeğin çevreyle ilişki kurmasında ilk adımdır. Beden teması aynı zamanda annede oksitosin hormonunun salgılanmasına sebep olduğu için annenin de bebeğe bağlanmasında olumlu etki edecektir.
Özellikle yaşamın ilk yıllarında bebeğe bakım veren kişinin aynı kişi olması önemlidir. Bebeğe bakım veren kişinin sıklıkla değişmesi güvenli bir bağlanmayı desteklemeyi zorlaştırır. Sabit bir bakım verenin olması bebekte bağ kurmada meydana gelebilecek kafa karışıklığını en aza indirmiş olur.
Bebeğin duygularını anlamaya çalışmak ve bu duygulara uygun tepkiler vermek güvenli bağlanmaya katkı sağlar. Olumlu duygulara da olumsuz duygulara da yanıt vermek önemlidir. Ağlayan bir bebeği yatıştırmak, gülümseyen bir bebeğe aynı şekilde gülümseyerek tepki vermek bebekte anlaşılma hissi uyandırır. Bu tepkileri verirken yüz ifadelerinin kullanımı, yumuşak bir ses tonu ve göz teması kurma bebekle sağlıklı bir iletişim sağlamakta etkili olacaktır.
Bebekle konuşmak, bazı açıklamalar yapmak güvenli bağlanmayı destekleyen yollardan biridir. Eğer bakım veren kişi gün içinde geçici bir süreliğine evden çıkıyor ve bebekten uzaklaşıyorsa bunu ona söylemelidir. ‘Şimdi işe gidiyorum. Akşam geleceğim ve seninle oynayacağım.’ gibi cümleler kurmak bebekleri bu kısa süreli ayrılığa hazırlar. Bebeğe yapılan bu tür açıklamalar terk edilmişlik hissi yaşamasını önler.