Yumurtalık kistine daha çok kadınların doğurganlık dönemlerinde rastlanır. Bazıları önemsizdir, bazıları cerrahi müdahale gerektirir. Peki yumurtalık kistinin belirtileri nelerdir? Kısırlık yapar mı?
Yumurtalık kistinin birkaç belirtisi vardır:
-Adet düzensizlikleri (En sık verdikleri belirtidir)
-Karın veya kasık ağısı
-Karında şişlik
-İdrar yolu şikayetleri: sık idrara çıkma
-Sindirim sitemi bozuklukları (kabızlık, ağrılı dışkılama)
Yumurtalık kistinin çeşitleri:
Follikül kisti: Bu kiste en çok gençlerde sık rastlanır. Gelişen yumurta hücresinin çatlamaması ve büyümeye devam etmesi nedeniyle oluşan kistler genelde 2-4 santimetredir. Herhangi bir komplikasyon yaratmaz. Adet sonrası kendiliğinden kaybolur ve tedaviye gerek kalmaz.
Korpus luteum (sarı cisim) kisti: Korpus luteum ovulasyon döneminde olgunlaşan folikül çatladığında oluşan, ‘sarı cisim’ de denilen bir yapıdır. Östrojene yardım olarak progesteron üretmeye yarar.. Döllenme olmazsa 14 gün sonra regl döneminde atılır. Ancak bu doku zaman içinde sıvı birikmesi nedeniyle kiste dönüşebilir. Bu kist genelde 3-4 cm. büyüklüğündedir ve adeti geciktirebilir. Bir komplikasyon gelişmediği durumlarda tedaviye gerek kalmaz. Çoğunlukla adet sonrası kendiliğinden kaybolur.
ÇİKOLATA KİSTİ KISIRLIK YAPABİLİR
Endometrioma (çikolata kisti): Rahim içini döşeyen endometrium adı verilen zar tabakasının yumurtalıklarda bulunmasıyla oluşur. Her adet döneminde bu doku kanayarak kistleşir. Ağrılı adet görme, ilişki sırasında ağrı ve infertiliteye (kısırlık) sebebiyet verir. Kistin büyüklüğüne, hastanın yaşına, şikayetlerine, çocuk isteyip istemediğine bağlı olarak ilaç tedavisi ya da cerrahi tedavi yapılır. Kistin içi çikolata kıvamında bir sıvıyla doludur ve bu nedenle çikolata kisti de denir.
Dermoid kist: Bu kist çoğunlukla 20 yaşından küçük kadınlarda görülür. Embriyonel dönemde meydana gelen olaylardan kaynaklanır. Kitlenin içinde saç, deri, diş, kıkırdak parçaları, kemik, sinir hücreleri gibi her türlü doku görülebilir. Şikayet olarak karın ağrısı yapabilir ve cerrahi tedaviye gerek duyulur.
Seröz (kanseröz) Kistadenom: En sık görülen tümörlerdir. Çoğunlukla üreme çağındaki kadınlarda görülür ve kendiliğinden kaybolmadığı için tedavi gerektirir. Yüzde 30 oranında kötü huylu bir hastalığa dönüşebilir. Tümörün içi berrak bir sıvı ile doludur ve büyüklüğü 5-15 cm. arasında değişir. Genelde belirtisi yoktur. Ancak jinekolojik muayene esnasında tesadüfen teşhis edilir. Kendiliğinden kaybolmazlar, cerrahi müdahale gerektirirler.
Müsinöz (kanseröz) Kistadenom: İyi huylu yumurtalık tümörlerinin yüzde 25’i müsinöz kistadenomlardır. İnsanda görülen en büyük kistik yapılardır. 15-30 cm. boyutlarına ulaşabilirler. Kendiliğinden kaybolmazlar ve cerrahi tedaviye gerek duyulur.
